ESTETİK DÜNYASINA DERİN BİR YOLCULUK
Estetik uygulamaların mevsimi var mı? Meme estetiğinde tercih edilen uygulamalar nelerdir? Estetikte son trendler neler? Göğüs ameliyatından sonra güneşe çıkılır mı? Üst göz kapağı süreçleri nasıl gerçekleşir? Ameliyatla daha ince bir bele ve daha dolgun bir popoya sahip olmak mümkün mü? Estetik uygulamalar söz konusu olduğunda aklımızda pek çok soru oluşur. İşte bu soruların yanıtlarını uzmanlardan dinledik.
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Barış Keklik ile sosyal medyanın etkisiyle değişen hoşluk algıları, estetik operasyonları merak edenler ve güzellikteki son trendler üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
• Estetik ve hoşluk kavramlarına bakış açısı her geçen gün değişmektedir. Peki, estetikte son trendler neler?
Sosyal medyanın son dönemde özellikle filtre uygulamaları ile kitleler tarafından aktif olarak kullanılması sonucunda bireylerin selfie çekerken gördükleri değişimler, sosyal medyada etkili olan influencerlar ve tanınmış isimler tarafından yapılan uygulamalar; Göz çevresi ve yüz bölgesi başta olmak üzere toplumun büyük bir kesiminde daha dinamik ve çekici bakışları ortaya çıkarabilen uygulama isteğinde ciddi bir artışa neden olmuştur. Tıpkı etkisi gibi Kardashian etkisi de diyebiliriz; çünkü bel çevresinde ve popo bölgesinde de görüyoruz. İster medikal ister cerrahi uygulamalar olsun, hastaların bu taleplerini farklı teknik ve yaklaşımlarla karşılamaya çalışıyoruz.
Son zamanlarda popüler hale gelen “Bella gözü, kedi gözü, tilki gözü” gibi trendler aslında şakak ve orta yüz germe ameliyatlarında endoskopik cerrahi ile daha çekik bir göz oluşturmak için gözün dış kenarının çekilmesi işlemleridir. Farklı cerrahlar tarafından farklı yaklaşımlar kullanılmaktadır. İp ve pota formülleri ile daha kısa döngü sonuçları ile birebir etki elde edilebilir.
Daha ince bir bel ve daha dolgun bir popo sağlayan BBL (Brezilya Poposu Kaldırma) yani bel çevresi liposuction ve yağ enjeksiyonu işlemleri de tüm dünyada yaygın olarak uygulanmaktadır.
• Estetik ameliyat ve uygulamalarının mevsimi var mı? Yaz öncesi ve yaz aylarında yapılması/yapılmaması gerekenler nelerdir?
Estetik ameliyatlar her mevsim yapılabilir. Ancak ameliyat sonrası koşullar ve güzelleştirme sürecindeki sosyal kısıtlamalar nedeniyle hastaların tercihi sonbahar ve kış aylarına kayabilmektedir. Özellikle vücut şekillendirme ameliyatlarından sonra 6 haftalık korse süreci, sıcak yaz aylarında hastalarımız için zorlayıcı olabiliyor.
Tatil planı olan hastalarımızda estetik ameliyatlar veya yüze yapılan işlemler sonrası güneş kısıtlaması tercih edilmeyebilir. Fakat durumlarını buna göre ayarlayan hastalarımızın yaz aylarında ameliyat olması için bir sebep yoktur.
Özellikle yaz aylarında meme estetiği ile daha fit bir görünüme kavuşmak veya özgüvenini artırmak isteyen hastalarımız bu işlemleri yaz gelmeden yaptırarak yaza hazırlanabilirler. Yaz öncesi en sık yapılan ameliyat meme büyütme amaçlı yapılan meme protezleridir.
• Meme estetiğinde hangi uygulamalar tercih edilmektedir? Protezsiz meme büyütme olur mu?
Meme estetiği başlığı altında hastaların beklentileri doğrultusunda meme büyütme, meme dikleştirme, meme küçültme ve protez meme dikleştirme ameliyatlarından bahsedilmelidir.
Protez uygulaması istemeyen ancak meme büyütmeyi düşünen uygun hastalarda bel çevresi liposuction yapılabilir; Göğüs büyütme hem bele şekil verirken hem de göğse yağ enjeksiyonu ile sağlanabilir.
• Keller Hunisi yönteminden bahseder misiniz? Bu tekniğin farklılıkları ve avantajları nelerdir?
Keller Funnel meme estetiğinde kullandığımız huni şeklindeki plastik aparatın adıdır. Bu aparat meme büyütme ameliyatlarında bize önemli avantajlar sağlamaktadır. Cihaz sayesinde daha küçük bir kesi, daha uygun bir iz (skar) oturması, protezin deformasyonunun önlenmesi, hava ile daha az temas ve hava değmeden protezin cebe yerleştirilmesi ve böylece kapsül oluşma riskinin en aza indirilmesi, en korkulan komplikasyonlardan biridir.
• Meme estetiği sonrası dikkat edilmesi gereken en değerli noktalar nelerdir? Yaz gelmeden yapılabilir mi, bu operasyondan sonra ne kadar süre güneşe çıkmamak gerekir?
Meme küçültme, dikleştirme, büyütme ve dikleştirme ve büyütme operasyonlarının süreçleri değişkenlik göstermektedir. Yapılacak ameliyatla karşılaştırıldığında güzelleştirme süreleri ve dikkat edilmesi gereken durumlar farklıdır.
Her estetik ameliyatta olduğu gibi kesin sonuç 6 ay-1 yıl içerisinde; Sadece protez ile yapılan büyütme ameliyatlarında iyileşme süreci çok daha hızlıdır. Bu nedenle yaz gelmeden yapılan ameliyatların başında gelmektedir. Güneşlenme ve kesi hatlarına dikkat ederseniz 2. haftadan sonra bile tatil planları yapılabilir ve bikininizle plajlarda güvenle olabilirsiniz.
Germe ve küçültme ameliyatlarında 2 hafta özel bantlar olacağı için toplamda 1 aylık bir süre gerekmektedir. Rastgele bir yara iyileşme sorunu yaşamadıysanız denizin, havuzun ve tatilin tadını çıkarabilirsiniz. Elbette bu süreçte dikkat edilmesi gereken durumlar olabilir; direkt güneşe maruz kalmamak, ağır spor aktiviteleri yapmamak gibi…
• Üst göz kapağı işlemlerinin incelikleri nelerdir? Düzeltme işlemi nasıldır, uygulama sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Göz kapağına genetik yatkınlığı olan veya yaşlanma süreci ile birlikte sesi yorgun olan bireylerde üst göz kapağındaki fazla deri dokusu ve fıtıklaşmış yağ dokularının alındığı bir operasyondur. Hastane ortamına ihtiyaç duymadan klinik koşullarda lokal anestezi altında kısa sürede yapılabilen ve hızlı sosyalleşme sağlayan bir işlemdir.
Kolay gibi görünse de geri dönüşü olmayan durumlar açısından deneyimli ellerde yapılması oldukça önemlidir. Eşlik eden olası durumlar tespit edildikten sonra uygun tedavi uygulanmazsa istenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir; bu durum ameliyat olmayı düşünen kişileri korkutabilir.
Öncelikle hastalarda kaş düşüklüğünü dışlamak ve pitozis dediğimiz üst göz kapağı kasının zayıflığından kaynaklanan düşük göz kapaklarını teşhis etmek için değerlidir. Uygun hastada hatasız teknik ile kolay bir işlemden mükemmel sonuç alıyoruz. Ayrıca daha taze bir görünüm, daha iyi bir his, görüş alanının genişlemesi ve beraberinde gelen baş ağrılarının son bulması gibi ek faydaları da vardır.
Uygulama sonrasında atılacak dikiş ve bantların alınması için 12-15 gün gözetim gerekmektedir. Dikişler alındıktan sonra yara izi giderici krem sürmek ve güneşten kaçınmak yeterli olacaktır.
• Karın – bel çevresi uygulamaları, son dönemde ilgi gören seçeneklerden bazıları… Uygulamalarınızdan bahseder misiniz?
Vücut şekillendirme ameliyatları, vücudun istenilen vücut şekline uymayan belli bölgelerindeki yağ birikimleri ve deri sarkmaları için yapılan ameliyatlardır. Buna karın germe, liposuction, meme estetiği, yağ enjeksiyonları dahildir. Hastanın istediği vücut formuna ulaşabilmesi için bu ameliyatlardan bir veya birkaçının birlikte uygulanması gerekir.
Son zamanlarda “BBL (Brezilya Popo Kaldırma)” adı verilen ameliyat dikkat çekmektedir. Operasyonda yeni nesil liposuction formülleri ile bel çevresi inceltilir ve alınan yağlar hazırlanır. Bu yağlar popoyu dikleştirmek ve daha dolgun bir popoya sahip olmak için yağ enjeksiyonu ile istenilen bölgeye verilir. Hastanın karın bölgesinde sarkıklık varsa karın germe ile liposuctionı kombine edebilir, yağ enjeksiyonu ile popoyu yeniden şekillendirebiliriz.
Liposuction teknik olarak doktordan doktora farklılık gösterebilir. Genel mantık olarak örnek yöntemler kullanılsa da her hekimin tercihi farklı olabilir. Ultrason gücüyle çalışan “Vaser” isimli bir cihaz kullanıyorum. Vaser liposuction yapılacak bölgenin ultrason gücü ile eritilip homojen hale gelmesini sağlar ve eriyen yağın aspirasyon yöntemi ile dışarı atılması esasına dayanır.
Vaser daha doğru sonuçlar elde etmemizi sağlarken; Daha sonra eriyen yağ dokularının transferine (yağ enjeksiyonu) olanak sağladığı için tercihimdir. Bu işlemlerden sonra 6 haftalık bir korse uygulaması vardır ve hastanede yatış durumuna dikkat edilmelidir. Ve unutulmamalı ki bu ameliyatların sonuçları en erken 3-6 ay içinde görülebilmektedir.
• Son zamanlarda yaşlanmayı geciktirmede hangi uygulama yükselişte ve bu konudaki önerileriniz nelerdir?
Ben yaşlanmanın kaçınılmaz bir olgu olduğunu ve onunla barışık olmak gerektiğini düşünenlerdenim. Ve tabii ki yaşlanmayı geciktirebilir ve bazı semptomlarından kurtulabiliriz. Tıp her geçen gün gelişiyor, bununla ilgili genetik çalışmalar deneysel aşamada ve gelecekte bizi nelerin beklediğini hayal etmek zor…
Ama şimdiki zamana geri dönelim ve sahip olduğumuz nimetlerden faydalanalım. Öncelikle bir hekim olarak şunu söylemeliyim ki koruyucu hekimlik işin yarısıdır. Öncelikle yaşam tarzı, sağlıklı beslenme, düzenli spor, vücut kitle indeksinin korunması; Yaşlanmanın en sağlıklı yolu. Genetiğimiz bize miras kaldı ama bu mirası en uygun şekilde kullanmak bizim elimizde. Bazılarımız istenmeyen bir mirası sahneye çıkarıp güzelleştirirken, çok uygun bir konuma getiriyoruz; bazılarımız çok yeterli bir miras süresi alabilir ve yaşam tarzımızla kötü bir duruma düşebiliriz.
Ne yazık ki, antiaging bizim alanımızda bir pazar haline geldi ve birçok uygulama çok tatmin edici değil. Tabii bunda hastaların beklenti düzeyleri de değerli bir rol oynuyor. Öncelikle işlem için başvuran hastayı anlamak, beklentilerini belirlemek ve en uygun tedavi yöntemini uygulamak gerektiğini düşünüyorum. Ameliyat olması gereken bir hastanın analizi tıbbi süreçlerde aranırsa iki taraf da tatmin olmaz. Tıbbi süreçlerin etkili olduğu birçok nokta vardır ve bazen en hızlı analiz bu olabilir. Ya da yaptığınız bir işlem hastaya kendini uygun hissettirse bile olumlu etkisi vardır. Bu nedenle uygun hastalarda mezoterapi tedavi tekniklerini tercih ediyorum. Ve bu formülü kullanmanın iğnesiz ve acısız bir yolu varsa onu kullanmayı tercih ederim.
“Frozen Face” olarak bilinen iğnesiz mezoterapi uygulamasını kendim uyguladığım için kliniğimde kullanmaya başladım ve sonuçları çok beğendim. Yılda 2 kez 4 seans olarak yapılan bu uygulama daha dinlenmiş bir yüz, yüzü nemlendirme, yaşlanmayı geciktirme, lekeleri (güneş) azaltma gibi faydaları olan bir işlemdir. Mezoterapi çalışmalarının iğnesiz olarak cilt altına iletilmesini sağlarken; Radyofrekans uygulaması ile kolajen sentezini artırarak cilt kalitesini artırır. Klinik ortamında yapılan 20 dakikalık seanslar ile etkiyi hızlı bir şekilde görmek ve cildi yaşlanmadan korumak sizin elinizde.
• Sosyal medyanın da etkisiyle değişen günümüzdeki hoşluk algıları göz önüne alındığında bunun estetik tercihlere etkisi nedir?
Sosyal medyanın kitleler tarafından yaygınlaşması, selfie paylaşımlarının artması, beğenilme isteği ve influencer’ın etkisiyle yapılan estetik işlemler gözler önüne serildi. Ve daha ulaşılabilir estetik uygulamalar bu tarafta bir talep oluşturdu. Selfie’ler vazgeçilmez hale geldiğinde yüzümüzün ortasında yer alan burun sosyal medya rüzgarından en çok etkilenen estetik ameliyatlardan biri oldu.
Bugün dünyada burun estetiği için tercih edilen ülkeler arasında Türkiye ilk sırada yer almaktadır. Hekimlerimizin yaptığı ameliyatların sosyal medya aracılığıyla paylaşılması ve tüm dünyaya ulaşması Türkiye’yi bu anlamda bir çekim merkezi haline getirmiştir. Doğal bir burun isteyen, Barbie burnu isteyen ya da başka bir burun gibi olan bireyler bu talepler doğrultusunda uygun bir burun için mimarlarına rahatlıkla ulaşabilirler.
İlk zamanlarda doğal olmadığı belli olan burunlar tercih edilirken son dönemdeki trendler ameliyat gerektirmeyen yüze yakışan ahenkli burun estetiğine doğru evriliyor. Dokuların korunduğu daha az travmatik teknikler her geçen gün gelişmekte ve biz hekimler olarak bu gelişmeleri en doğru şekilde takip etmekteyiz.
Rinoplastinin olmazsa olmazı olan burun kemiğinin şekillendirilmesi en kritik aşamalardan biridir. Çekiçlerin ve kesici aletlerin kullanıldığı dönemler de teknolojinin yardımıyla geride kalmıştır. Piezo tekniği olarak da bilinen ultrason gücü kullanılarak kemiklerin atravmatik bir şekilde şekillendirilmesine yardımcı olan sistem, daha doğal sonuçlar ve daha hızlı güzelleşme süreci sağlıyor.
Sosyal medyanın da bu konuda bazı sakıncaları olabilir. Sosyal medyada beğenilen kişinin burun modelinin kişiye uygun olmama ihtimalinin bilincinde olunmalıdır. Rinoplastide en değerli nokta cilt yapısı ve kıkırdak anatomisidir. Bu nedenle cildi çok kalın ve kıkırdağı zayıf olan kişilerin (genellikle kalın deriye zayıf kıkırdak eşlik eder) beklentileri maalesef karşılanamaz ve istenilen sonuç alınamaz.
Bu nedenle ameliyat öncesi simülasyon çalışması yapılarak; Olası bir sonucu gösteriyorum ve hastalarımın beklentilerinin buna göre ayarlanmasını sağlıyorum. En önemlisi de estetik cerrahinin hayatımızı değil sadece burnumuzu değiştireceğinin vurgulanması gerektiğine inanıyorum.
